Ozan ve Büşra Laleci’nin Dramı
Psikolog Ozan Laleci (31) ve Yüksek Endüstri Mühendisi Büşra Meral Laleci (29), 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7,8 büyüklüğündeki asrın depreminin yıkıcı etkisiyle Hatay’da karşı karşıya kaldılar. Deprem anında, Antakya’da bulunan 4 yıllık Hasan Turunç Apartmanı saniyeler içerisinde yıkıldı. O gün evliliklerinin 7. ayına basan ve apartmanın 6. katında yaşayan Laleci çifti, felaketin ortasında kalarak enkaz altında sıkışıp kaldı.
‘ÇALMADIK KAPI BIRAKMADI’
Saatler geçtikçe kurtarılmayı bekleyen çiftten Büşra Meral Laleci, 4. saatte enkazdaki yaşam mücadelesini kaybetti. Ozan Laleci ise, 12 saat boyunca enkaz altında kalarak hayata tutunmayı başardı. 10 gün hastanede tedavi gören Ozan, kendine geldiğinde bir kez daha eşinin kaybıyla sarsıldı. Hastaneden çıktıktan sonra, bütün hastaneleri dolaştı, resmi makamlarla iletişime geçti ve çalmadık kapı bırakmadı; ancak eşinin cenazesine bir türlü ulaşamadı.
1993 YILINDA CAMİYE BIRAKILMIŞ, SONRA EVLATLIK VERİLMİŞ
6 Şubat depremi, binlerce aile gibi birbirini çok seven Laleci çiftini de acı bir şekilde ayırdı. Eşinin enkazdayken bıraktığı “son vasiyeti” üzerine İzmir’e yerleşen Ozan Laleci, üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen hala eşinin mezarını aramaya devam ediyor. Büşra Meral Laleci’nin, 1993 yılında Hatay İskenderun’daki bir camiye bırakıldığını belirten Ozan, eşinin daha sonra İskenderun Çocuk Esirgeme Yurdu’ndan bir aileye evlatlık verildiğini aktardı.
“EŞİMLE VEDA KONUŞMASI YAPTIK”
Ozan Laleci, “Biz 7 aylık evliydik. 3 yıllık bir ilişki yaşamıştık ve birbirimizi severek evlendik. Binamızın ilk anlarda yıkıldığını hatırlıyorum, kıyamet gibi bir andı. Yaklaşık 12 saat enkaz altında kaldım. Eşim 4 saat sonra, muhtemelen iç kanamadan dolayı vefat etti. Kendisi, kollarımda hayatını kaybetti ve ben 8 saat cansız bedeniyle birlikte kaldım. 12. saatin sonunda kurtarıldım. Yaklaşık 10 gün hastanede kaldım. O süreçte, eşimi büyüten ailesiyle birlikte sık sık enkaza gidiyorduk. Hatta eşimle bir veda konuşması yaptık. Kendisi İzmir’e taşınmamı istemişti ve ben de onun son arzusunu yerine getirdim. Hem kendisi hem de ben İzmir’de yaşamayı arzuluyorduk.” dedi.
SAVCILIK KALAN TEK SAÇ ÖRNEĞİNİ KAYBETTİ: “TEK HATIRA TEK ÖRNEK GİTTİ”
DNA eşleşmesi için eşinden kalan tek saç örneğinin savcılığa verildiğini, ancak savcılığın bu örneği kaybettiğini belirten Ozan Laleci, “Eşimin mezarı yok şu an. Onu bulmak istiyorum. Gerçek anne ve babasına dair birçok hikaye var. Nüfus kayıtlarında herhangi bir bilgi yok. DNA testi de yapamıyoruz. Elimizde bir DNA örneği var; fakat kabir yapılabilmesi için bu DNA örneklerinin eşleşmesi gerekiyor. Savcılık bize böyle bir bilgi verdi. Evlat edinen aile, 14 yaşında Büşra’nın saçlarını kestirmiş ve fotoğraf albümünün arasına koymuş. Onların da evi yıkıldı. Babası, kendi imkanlarıyla o örnekleri bulup savcılığa teslim etti. Elimizde ıslak imzalı teslim tutanağı var. Biz, bu iki örneğin uyuşmasını ve kabir yapılmasını istiyoruz; ancak ne yazık ki savcılık, ikinci vermiş olduğumuz saç örneğini kaybetti. Elimizdeki tüm hatıra ve örnek gitti. Şu an gerçek anne ve babasının kim olduğunu, yaşıyor mu, belki de depremde vefat etti mi bilmiyoruz; resmi kayıtlara ulaşamıyoruz.” diye konuştu.
“MERAL’İN MEZARININ BULUNMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”
Ozan Laleci, son olarak şunları söyledi:
“Büşra, 1993 yılı mart aylarında, henüz göbek bağı üzerindeyken İskenderun’daki bir demir-çelik fabrikasının camisine bırakıldı. Oradan jandarmaya, ardından çocuk esirgeme kurumuna verilmiş; ancak bu bilgiler teyide muhtaç. Sonrasında hukuki süreç başlıyor ve çocuk esirgeme yurdundan evlatlık veriliyor. Eşimi çok seviyorum ve onun bir mezarının olmasını istiyorum. En azından bir mezarı olacak kadar, bir mezarın olmasını hak edecek kadar iyi birisi olduğuna inanıyorum. Hatay Narlıca Mezarlığına götürüldüğü söyleniyor. Çok ölen kişinin mezarına baktık; ama bulamadık. Yaklaşık 1,5 yıldır, 550 günü aşkındır Meral’in mezarının bulunması için mücadele ediyorum. Biz birbirimizi severek evlendik. O güzel anıların hatırasını konuşmak ve yaşatmak istiyorum. Bunun için gerçek anne babasını bulmaya ihtiyacım var. DNA testi almaya ihtiyacım var. Yetkililerin yardımına ihtiyaç duymaktayım.”
