Depremler ve Kentsel Dönüşüm: Uzmanlardan Acil Önlemler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Depremler ve Kentsel Dönüşüm: Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Depremler ve Kentsel Dönüşüm: Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Her geçen gün depremlerde kaybettiklerimize olan özlem artarken, olası büyük depremlere karşı hazırlıklarımızı artırmamız gerektiği de gün yüzüne çıkıyor. Aynı acıların bir daha yaşanmaması, şehirlerimizin milyonlarca liralık enkazlara dönüşmemesi ve deprem korkusunun katlanmaması adına birçok uzman, acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. 2022 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, İstanbul’da 695 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlanmış, 93 bin bağımsız birimin ise kentsel dönüşüm süreci devam etmekteydi. Ancak Şubat 2024 itibarıyla bu rakamlar, 60 bin 632 bağımsız bölümün tamamlandığı ve 38 bin 214’ünün dönüşümüne devam edildiği şeklinde güncellenmiştir. Bazı yapılar kentsel dönüşüme ihtiyaç duymasa da, büyük bir sarsıntı veya şiddetli rüzgârda onları koruyacak sistemlerle desteklenmektedir. Toplamda 6 üniversiteden 13 uzmanın katkıda bulunduğu ‘U’ şeklindeki damperleme projesi de bu sistemlerden biridir. Üstelik bu sistem hem deprem hem de yangın durumlarında devreye girebilmektedir.

‘Askeri Parola’ Gibi Çalışıyor

Proje Yürütücüsü ve İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Engin, deprem sönümleyici sistemin detaylarını Milliyet.com.tr’ye anlattı. Bir sistemin bazı frekanslarda diğerlerine göre daha büyük genliklerde salınma eğilimine ‘rezonans’ denir. Bu frekanslarda küçük periyodik kuvvetler bile büyük genlikler üretebilir. Prof. Dr. Engin, II. Dünya Savaşı sırasında 7 Kasım 1940’da rüzgârın etkisiyle çöken Tacoma Köprüsü örneğini vererek, rezonansın ne denli tehlikeli olabileceğini vurguladı. Bu köprüde yaşanan mekanik sistem felaketi, rezonans frekansının köprünün titreşim frekansıyla eşleşmesinden kaynaklanmıştır. Prof. Dr. Engin, durumu şöyle açıklıyor: “Askerlikte parola diye bir şey vardır. Asker, bir yere gireceği zaman parolayı söyler; eğer doğruysa kapılar açılır. Rezonans da bu parolaya benzer. Mekanik sisteme gelen titreşim, eğer o yapının titreştiği doğal frekansta olursa, yapı bunu algılar ve tüm yapısıyla titreşime açılır. Dalgalar üst üste bindiğinde genlikler artar ve bu durum binanın yıkımına yol açabilir.”

Ekonomik Çözümler ve Deprem Güvenliği

Ekonomik Çözümler ve Deprem Güvenliği

Bir yapının baştan aşağı yenilenmesinin ekonomik şartları da göz önünde bulundurulmaktadır. Hem sağlam hem de uygun fiyatlı bir yapı inşa etmek, betonarme maliyetlerini artırabilir. Ancak deprem anında yapı ayakta kalabilse bile, büyük bir deprem korkusu yaşayan bina sakinlerinin sarsıntıyı daha az hissetmesi ve küçük hasarları önlemesi için sarsıntıyı sönümleyen sistemler kullanmak gereklidir. ‘U’ tüpü tam da bu noktada devreye girmektedir. İnşaat maliyetinin yüzde 1’i kadar bile olmayan bir bütçeyle, maddi ve manevi hasarın önüne geçmek mümkündür. Prof. Dr. Engin, bu sistemin maliyeti hakkında şunları belirtiyor: “Diyelim ki bir kulede yaşıyorsunuz ve yoğun bir rüzgâr var. Rüzgâr o kadar titreşim yaratıyor ki, bunu hissediyorsunuz ve tedirgin oluyorsunuz. ‘U’ şeklindeki bu sistemi binaya ekleyerek, bu tür salınımları sönümleyebilir ve insanlara konfor alanı sağlayabiliriz. Bu sistem genellikle 15-20, hatta 40 katlı binalarda önerilmektedir. Kat yüksekliği arttıkça, sistemin etkinliği de artmaktadır.”

Sonradan Uygulanabilirlik ve Çevresel Avantajlar

Sonradan Uygulanabilirlik ve Çevresel Avantajlar

İstanbul Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk-Alman Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin üzerinde çalıştığı sistem, birçok sarsıntı sönümleyiciye göre farklı bir işleyişe sahiptir. İzolatör kullanımı her geçen gün artarken, bu sistemler genellikle inşaat sırasında yapının alt katlarına yerleştirilmektedir. Prof. Dr. Engin, 6 Şubat depremini örnek vererek, izolatörlerin sonradan eklenmesinin hem bina sağlığını olumsuz etkilediğini hem de maliyeti artırdığını ifade etti. Peki, hiçbir sönümleyiciye benzemeyen ‘U’ şekilli tank hangi yapılara, nasıl dahil ediliyor? Prof. Dr. Engin, bu sistemin en çok merak edilen yönünü şu şekilde açıklıyor: “Pasif izolatörlü yapılar hasar görmedi. Ancak bir binanın izolatörlerle donatılması, kolonların kontrollü şekilde kesilmesini gerektiriyor. Bizim geliştirdiğimiz sistem, binaların en üst katına, sismik hareketlerin en fazla hissedildiği yerlere yerleştiriliyor. Bu ‘U’ şekilli tüp içinde su kullanılıyor ve deprem olmasa bile yangın anında su deposu olarak kullanılabilecek şekilde tasarlandığından hem çevre dostu hem de mevcut binalara kolayca adapte edilebilir.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Depremler ve Kentsel Dönüşüm: Uzmanlardan Acil Önlemler

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Haber Tek ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!