BioNTech’ten Akciğer Kanserine Karşı İlk Aşı
ANKARA Milliyet – Almanya merkezli BioNTech firması, Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin öncülüğünde, dünya genelinde yılda ortalama 1.8 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan akciğer kanserine karşı devrim niteliğinde bir aşı geliştirdi. BNT116 adı verilen bu mRNA aşısının, Türkiye dahil olmak üzere Almanya, İngiltere, ABD, Macaristan, Polonya ve İspanya gibi yedi ülkede Faz 1 klinik denemelerine başlandığı bildirildi. Türkiye’deki toplam 34 araştırma merkezinde eş zamanlı olarak yürütülen testlerde, bu aşamada 130 hastanın katılımı hedefleniyor.
Tümöre Karşı Savaş
İngiliz gazetesi Guardian’ın haberine göre, BNT116 aşısı, akciğer kanserinin en yaygın türü olan küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) tedavisi için tasarlandı. Kovid-19 aşılarında kullanılan mRNA teknolojisiyle geliştirilen BNT116, bağışıklık sistemini KHDAK’dan kaynaklanan tümör belirteçlerine karşı savaşmaya hazırlıyor. İngiltere’nin sağlık sistemi NHS’de danışmanlık yapan Prof. Siow Ming Lee, “İmmünoterapinin evre 4 hastalar üzerinde sağladığı hayatta kalma oranı yüzde 20 ile 30 arasındadır. Bu mRNA aşısının immünoterapiye eklenmesi, tedaviye önemli bir güç katacaktır” şeklinde açıklamada bulundu. BNT116, ilerleyen Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 çalışmalarının ardından standart tedavi yöntemleri arasında yer alabilir.
Deneme Süreci ve Enjeksiyon Maratonu
Denemeler kapsamında İngiltere’de aşıyı alan ilk hasta, yapay zeka uzmanı bilim insanı Janusz Racz (67) oldu. Racz’a Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü UCLH Klinik Araştırma Tesisi’nde 30 dakika süresince, beşer dakika arayla, her biri farklı RNA zincirlerini içeren toplam altı enjeksiyon uygulandı. Faz-1 aşamasında hastalar, altı hafta boyunca her hafta, ardından 54 hafta boyunca ise üç haftada bir aşı olacaklar.
Uzman Görüşleri
Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur (Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı): “Kanser tedavisinde hastaların çoğunu yan etkiler nedeniyle kaybediyoruz. Bu aşının yan etkileri azaltma potansiyeli büyük bir umut vaat ediyor, ancak uzun dönem sonuçlarına ihtiyaç var. Eğer hedefler gerçekleştirilirse, tıptaki birçok şeyi baştan şekillendirebilir. Ancak şu an için belirsizlikler mevcut. Hastalar, mevcut tedavilerine devam etmelidir. Daha önce Küba’nın geliştirdiği kanser aşısını duymuştuk fakat bunu biz ve onkologlar öneremiyoruz. Şu ana kadar kesin bir küratif tedavi umudu bulunmuyor. Sonuçları hep birlikte izleyip göreceğiz.”