Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin İsrail tarafından bombalanmasını konu alan “Şifa Hastanesi 14 Günlük Vahşet” adlı belgeselin Türkiye’deki tanıtım etkinliğine katıldı. Etkinlik, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Tunç’a, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ile belgeselin yapımcıları da eşlik etti. Belgesel gösteriminden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tunç, Filistin’de yaşanan katliamın uluslararası hukuk mahkemesindeki sürecini yakından izlediklerini vurguladı. Bakan Tunç, konuşmasının ardından Filistin’de yaşanan insanlık dramını gözler önüne seren fotoğrafların yer aldığı sergiyi de ziyaret etti.
‘AMACIMIZ BİR AN ÖNCE ORADA ATEŞKESİN SAĞLANMASI’
Tunç, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye olarak bugüne kadar her zaman Filistin’in yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, tüm kadrolarımız ve Dışişleri Bakanlığımız, bu konuda önemli diplomatik çalışmalar yürüttü. İnsani yardımlar noktasında da desteklerimize devam ediyoruz. Elbette amacımız, bir an önce bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanmasıdır. Ne yazık ki ateşkesin gerçekleşmemesi için İsrail’e destek veren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı ülkeler devreye girmektedir. Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının, yakalama kararı talep ettiği bir kişinin, Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’nde ayakta alkışlanması, soykırım suçuna ortak olduklarını tüm dünyaya ilan etmektedir. Bu durum, dünya tarihine kara bir leke olarak geçmektedir ve biz bu üzücü olaylara tanıklık ediyoruz.”
Tunç, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Diğer yandan, hem Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının yürüttüğü soruşturma var. Bu soruşturmanın bir an önce dava aşamasına dönüşmesi gerekiyor. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım sözleşmesini ihlal ettiği için Güney Afrika tarafından başlatılan bir dava süreci de mevcut. Bu davada Türkiye olarak görüşlerimizi ilk andan itibaren beyan ettik. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Yıldız, Türkiye’nin görüşlerini sunmuştu ve geçtiğimiz haftalarda da davaya katılma talebimizi ilettik. Biz bu davanın takipçisiyiz. Tüm basın kuruluşlarımız, dünyaya Gazze’deki insanlık dramını ve insanlık suçlarını ifşa etmeye devam ediyor. Türkiye basını, bu konuda gerçekten takdire şayan bir tutum sergiledi ve sergilemeye de devam edecektir.”