Habertürk TV’de güncel sağlık konularına ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzman Dr. Memişoğlu, maymun çiçeği hastalığının 20 yıldır Kongo’da var olduğunu ve yeni bir durum olmadığını vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün Temmuz 2022’de acil durum ilan ettiğini belirten Memişoğlu, bu durumun Mayıs 2023’e kadar sürdüğünü ve o dönemde Avrupa ile Türkiye’de birkaç vaka görüldüğünü hatırlattı.
Memişoğlu, “Şu an Türkiye’de maymun çiçeği hastalığı yok. Ancak farklı bir varyantın 2024’te aynı bölgede tekrar ortaya çıkma ihtimali var. Bu hastalık, aslında o bölgede mevcut olan bir tür. Yeni versiyonun daha hızlı bulaştığı ve temas yoluyla yayıldığı belirtiliyor. Bilim insanlarıyla yaptığımız görüşmelerde, Türkiye’de 2024’te bu hastalığın görülmediği ifade ediliyor. Şu ana kadar ülkemizde bu yeni maymun çiçeği hastalığına dair bir tanı konulmuş değil; umarız ki ileride de olmaz.” dedi.
“Hazırlıklarımız Tamam”
Memişoğlu, gerekli sağlık hazırlıklarının yapıldığını belirterek, “Bu acil durumdan sonra bilim kurulumuzu oluşturduk. Eğer bu hastalık ülkemize gelirse, nasıl önlemler alacağımızı planladık. Bilim kurulumuz, hastalıkla mücadelenin rehberi niteliğindedir. Dünya Sağlık Örgütü de bu hazırlıklara dikkat çekiyor. Ancak hastalığın yayılıp yayılmayacağı konusunda kesin bir bilgi yok, çünkü genellikle Afrika’da lokalize kalıyor. Bilim insanları Kovid-19 gibi büyük bir salgın olma ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor.” şeklinde konuştu.
Virüs yapısının değişebileceğine ve başka virüslerin de salgın yapabileceğine dikkat çeken Memişoğlu, “Sağlık sistemi olarak bu tür durumlara hazırlıklıyız. Kovid-19 sürecinde olduğu gibi, testlerden aşıya kadar her türlü önlemi alıyoruz.” dedi.
Bilim insanlarının çiçek aşısı olanların bu hastalıktan yüzde 85 oranında korunduğunu ifade ettiğini belirten Memişoğlu, “1980 yılına kadar ülkemizde çiçek aşısı olmayan hemen hemen hiç kimse yok. Yine de her türlü önlemi alıyoruz. Hastalığın belirtilerini ve nasıl yayılacağını bilim kurulumuzun rehberinde açıkladık.” diye ekledi.
“Toplumun Rahat Olması Gerekiyor”
Hastalığın başlangıç belirtilerinin ateş ve baş ağrısı olduğunu kaydeden Memişoğlu, Afrika’dan gelen vakaları dikkatle takip ettiklerini ifade etti. “Şu an için alarm durumu yok. Milletimizin rahat olması gerekiyor. Biz alarmdayız, ama toplumun alarmda olmasını gerektirecek bir durum yok.” dedi.
Memişoğlu, son varyantın ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu belirterek, “Ancak Kongo’da 15 bin kişinin etkilendiği, 517 ölüm kaydedildi. Genelde bu ölümler, başka sağlık sorunları olan kişilerde daha yüksek oranda görülüyor.” ifadesini kullandı. Hastalığın aşısının olduğuna dair bilgiler bulunduğunu, ancak son versiyonla ilgili kesin bir bilgiye ulaşılamadığını söyledi.
“Aşı Üretiminde Önemli Adımlar”
Aşılar konusunda toplumun bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çeken Memişoğlu, “Kendi aşılarımızı üretmeye başlayacağız. 9 farklı aşıyı kendimiz üreteceğiz. İlk başlarda dışarıdan temin etmek daha kolay görünüyordu, ancak artık bu aşıları üretme aşamasına geçiyoruz. Türkiye’nin insan gücü ve kalitesi oldukça yüksek. Altyapımızı da hazırlıyoruz. İnşallah bu aşıların hepsini kendimiz üretir hale geleceğiz.” şeklinde konuştu.
Hekim açığı konusuna da değinen Memişoğlu, Türk hekimleriyle gurur duyduğunu belirterek, “Hekimlerimiz özveriyle çalışıyor. Elbette istisnalar vardır, fakat genel olarak sağlık hizmetlerimiz dünya genelinde örnek alınacak kadar iyi.” dedi.
“Hekimlerin Üzerindeki Baskı”
Memişoğlu, MHRS sistemine değinerek, bunun bir hastanenin çalışma takvimi gibi düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Randevu sisteminde bazı sıkıntıların olduğunu kabul eden Memişoğlu, “Bazı hastalar bir daha randevu almakta zorluk çekiyor. Bu konuda aile hekimleriyle hastaneler arasında daha iyi bir koordinasyon sağlayacağız. Aile hekimi gerektiğinde randevu alabilir hale gelecek.” dedi.
Hekimlerin yurt dışına gitmesine yönelik sorulara yanıt veren Memişoğlu, “Maalesef hekimleri toplum olarak son zamanlarda üzdük. Onlara sahip çıkmalıyız.” şeklinde konuştu.
“İlaç Sıkıntısı Yok”
İlaç sıkıntılarıyla ilgili soruya yanıt veren Memişoğlu, “Hayır. Bazı ilaçlarla ilgili dönemsel sıkıntılar olabiliyor, fakat bu genelde muadil ilaçların tercih edilmemesinden kaynaklanıyor. Şu anda birkaç istisna dışında ilaç sıkıntımız yok.” dedi.
SMA hastaları için ilaçların SGK kapsamına alınması konusuna da değinen Memişoğlu, “Bu çocuklar mağdur durumdalar. Devletin, SMA hastalarının çoğuna ilaç sağladığını biliyoruz. Ancak bazı insanlar bu mağduriyetten faydalanmaya çalışıyor. Bilim kurulumuz bu konuda karar veriyor. SMA hastalarına yönelik çalışmalar yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin 30 yaş altı kadınlar için HPV aşısı uygulamasını başlattığını hatırlatan Memişoğlu, “HPV aşısının üretimiyle ilgili çalışmalara başladık ve bu aşıyı yapacağız. 30 yaş altı kadınlara bu aşının neden gerekli olduğunu iyi bir şekilde anlatmamız lazım.” dedi.
Endonezya’nın Bali Adası’nda geçirdiği trafik kazasında yaralanan Tuğcan Işık’ın Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili soruya ise Memişoğlu, “Hastanın Türkiye’ye getirilmesi Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirildi. Gereken her şeyi yapıyoruz. Hastanın durumu normal uçakla gelmesine uygun.” şeklinde yanıtladı.
“Kuduz Aşısı Kullanımı Artmış”
Kuduz vakaları ve başıboş köpek sorununa ilişkin görüşlerini aktaran Memişoğlu, “Kuduz aşılarının son yıllarda oldukça fazla kullanıldığını görüyoruz. Sahipsiz köpeklerin ısırma vakalarına karşı devlet gerekli önlemleri alıyor.” dedi.
Son olarak, sağlıkta şiddetin yatay seyrettiğini belirten Memişoğlu, sağlık çalışanlarına sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.